Anasayfa / Etiket Arşivi: film eleştirisi

Etiket Arşivi: film eleştirisi

Angst essen Seele auf (1974, Rainer Werner Fassbinder)

“Das Glück ist nich immer lustig.” [Rainer Werner Fassbinder, Angst essen Seele auf] “Angst Essen Seele Auf” (Korku Ruhu Kemirir) 1973 yapımı bir Fassbinder filmidir. Filmin directoral tarzı ve anlatısal içeriği dikkate değer biçimde ilk dönem filmlerinden farklılık arz eder. Onun ilk filmlerinde kullandığı tarzdan sonraki filmlerine doğru gittiğinizde solgun ...

Devamı »

SanatLog - Criterion Film Okumaları

Aşağıda, Criterion Collection’dan çıkan kimi filmlerin analizlerinin yer aldığı linkler var. Kolayca bulunabilip okunsun diye bir araya getirdik. Ayrıca Roland Barthes’ın iki kritiğini de meraklısı için ekledik. Yazarların isimlerine göre alfabetik olarak linkledik.  Film okumaları devam ettikçe sayfa da güncellenmeye devam edecektir.  İyi okumalar. Cihan Gündoğdu Otto e mezzo (1963, ...

Devamı »

1984, 1949’dan 2024+X’e

George Orwell’in “1984” adlı distopik romanını (1) “2000+X”i yazmaya başlamamdan 14, kitabın başlığındaki yıldan 28, yazıldığı yıldan 63 yıl sonra okudum. Kitabı okumadığım, filmini (2) izlemediğim halde hakkında epey bilgim vardı. “Büyük Birader” herkesin bildiği bir terim olmuştu. Ayrıca Gerçek Bakanlığı üzerinde de genel bir izlenim edinmiştim. “1984” romanını 2024’de ...

Devamı »

1 Film 6 Analiz: Blowup (4. Analiz – İrem Aydın)

“Duyular kimi zaman insanları aldatır; buna göre, belki de her zaman aldatmaktadır.” (Descartes) “Her imgede bir görme biçimi yatar ve her imge bir görme biçimi yaratır; bir fotoğrafta ne denli az olursa olsun, fotoğrafçının sınırsız görüntü arasından o görüntüyü seçtiğini farkederiz; fotoğraflar sanıldığının aksine nesnel, mekanik kayıtlar değildir… Pozlanmış fotoğraf ...

Devamı »

Susuz Yaz (1964, Metin Erksan)

“Kadın Kısmını Ara Sıra Korkutmak İyidir” “Bir objeye duyulan sevgi, ona sahip olma isteğinden gelir.” (Sigmund Freud) “Eğer su, bilinçaltı için temel maddeyse, toprağa egemen olmalıdır. Toprağın kanıdır zaten. Toprağın yaşamıdır. Bütün manzarayı kendi yazgısına doğru sürükleyecek olan sudur.” (Gaston Bachelard, Su ve Düşler) * Metin Erksan, Susuz Yaz’ı (1964) ...

Devamı »

The Tree of Life (2011 - Terrence Malick)

Kırk yılı devirmiş sinema yaşantısı boyunca yönettiği beş uzun metraj filmiyle sinemaseverlerin belleğinde haklı yer edinen nevi şahsına münhasır rejisör Terrence Malick, 2024 yılında Altın Palmiye’yle evine döndüğü son filmi The Tree of Life’da (Hayat Ağacı), orta sınıf ailenin bireyleri üzerinden evrenin başlangıcıyla bağdaştırdığı yarı belgeselvari öyküsünde küçük insanların düşlerine, ...

Devamı »

Popüler Kültür Analizleri (2) – Kemal Sunal ve Popüler Filmler Üzerine Notlar

“Aşırı esinlenme” ile “intihal” arasında pek fark göremiyorum. Yazınsal alanda olduğu gibi sinemasal haritada da örnekleri bir hayli çok. Türk sinemasının ise söz konusu mevzuda kabahati daha da çok. Bir tür ikâme sorunu yaşadık Tanzimat’tan beri. Alıp yerine koyma, inşa etme… Fakat sinema söz konusu olunca durum çok daha vahim. ...

Devamı »

Ejderha Dövmeli Kız & Lezbiyenlik Temsili

“Eşcinsellik, hastalıktır.” (Selma Aliye Kavaf, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı) Danimarkalı yönetmen Niels Arden Oplev’in Ejderha Dövmeli Kız (2009, Män som hatar kvinnor / The Girl with the Dragon Tattoo) adlı filmi sinemada eşcinsellik ve dolayısıyla da lezbiyenlik temsilini “okumak” için en yakın örneklerden biri olarak değerlendirilmeyi hak ediyor!… ...

Devamı »

Kirli Harry’den Ejder Kapanı’na: Şiddet Toplumu & Silahlara Övgü

Uğur Yücel’in Ejder Kapanı (2010) adlı çalışması, Hollywoodtecimsel sinemasının soluk bir kopyası görünümünde. Whodunit (Katil kim?) mottosu üzerine kurgulanan öykü, seri katilin izini süren polislerin İstanbul sokaklarındaki araştırması, “yukarılardan” baskı gören emniyet personeli, travmatik suçlu psikopatolojisi ve her şeyden önemlisi, devlet affının etiği üzerine bir öyküdür, denebilir. Seri katil imajı ...

Devamı »

Peeping Tom (1960, Röntgenci)

Peeping Tom, Sinemanın Voyeuristic Doğası, Jack the Ripper (Karındeşen Jack) Filmi çektiği dönemde Michael Powell’ın kariyerinin zirvesinde olması ve aynı zamanda kariyerini hemen hemen bitirmesi nedeniyle bu filmin sitede yönetmenin incelenen ilk filmi olması tuhaf karşılanabilir. Ama filmin referansa açık yapısı ve sinemanın kült filmlerine yakın olması hasebiyle (biraz da ...

Devamı »

Seks ve Cinayet

Başlarken… Yeşilçam’ın janr sinemasında uzmanlaşmış yönetmenlerinden Mehmet Aslan’ın Aşka Susayanlar – Seks ve Cinayet (1972) filminin ismini ilk işittiğimde kahkahalarla güldüğümü iyi anımsıyorum. Öyle pek üstünde durmamış ve hemen unutmuştum. Gel zaman git zaman Beyoğlu’nda bir evde ilk izlediğimden bu yana da üstünden epey geçmiş, ben yine en ufak ilgi ...

Devamı »

Guantanamo Yolu & Amerikan Emperyalizmi

Dokümanter ve sinema filminin stilizasyon ve teknik araçları Michael Winterbottom’ın şimdiye kadar çektiği iki politik filmi de kuşatıyor. Bu filmler yapım sırasına göre, 2024 yılında Berlin Film Festivali’nde büyük ödül Altın Ayı’yı kazanan In This World (Bu Dünyada) ve yine aynı festivalde Winterbottom’a En iyi Yönetmen Ödülü’nü de kazandıran The ...

Devamı »

Dario Argento & Giallo

Wes Craven ya da George A. Romero gibi pili çoktan tükenmiş, atacak zarı kalmamış yönetmenleri sırf bilinçaltımızın gizli çağrısına uyarak yerleşik bir saygı içerisinde takip ediyoruz. Sahi, bile bile lades olmak değilse nedir bu? Ben çözemedim durumumu… Dario Argento’nun son filmi Giallo (2009; “Sarı” anlamında… Fakat Giallo’nun İtalyan thriller ve ...

Devamı »

1 Film 3 Analiz: Alfred Hitchcock’un Vertigo’su (1. Analiz)

Libidonal, Femme Fatale & Film Noir Tandanslı Bir Okuma “Mantıklı duygu: Her şey düzelir –hiçbir şey sürmez. Aşk duygusu: Hiçbir şey düzelmez –gene de sürer.” (Roland Barthes; Bir Aşk Söyleminden Parçalar) “Betül’e ithaf edilmiştir…” Alfred Hitchcock filmografisinde femme fatale arketipine en çok yaklaşan tiplemelere bakacak olursak –sanılanın aksine– zengin bir ...

Devamı »