Anasayfa / Etiket Arşivi: dünya sineması

Etiket Arşivi: dünya sineması

Viridiana (1961, Luis Bunuel)

Viridiana (1961), Luis Bunuel’in dini, din kodamanlarını, burjuvazinin ahlak mastürbasyonunu ifşa edip irdeleyen bir filmidir. Viridiana (Silvia Pinal) rahibe olmak üzere olan bir genç kadındır. Rahibe olmadan önce hayatta kalan tek akrabasını -eniştesini- başrahibenin ısrarlarıyla ziyarete gider. Viridiana’nın eniştesi Don Jaime (Fernando Rey) bir şatoda yaşamaktadır. Şatonun içinin ilk gösterildiği ...

Devamı »

Feminist Filmlerde Sınır İhlali

Anneke Smelik’in feminist sinemaya ve film teorisine, dişil öznelliğin temsili içinden baktığı kitabının temelleri, 1978’de ilk kez feminist bir film seyrettiğinde atılır. Benliğinde iz bırakacak denli derinden sarsan, onu feminist bir seyirci olarak kuran bu film, Margarethe von Trotta’nın Christa Klages’in İkinci Uyanışı’dır. Filmlerinde mutlaka iki kadın kahramana yer vererek ...

Devamı »

Romandan Uyarlanan Filmler Nasıl Başarılı Olabilir?

Özet: Bu çalışmada edebiyat-sinema ilişkisi ele alınarak roman ve film arasındaki farklar tespit edilecek, sinemanın edebiyata başvurma sebepleri ile romandan filme uyarlama yöntemleri üzerinde durulacak, başarısız edebiyat uyarlamalarının başarılı hâle gelmesi için yapılabileceklere dikkat çekilecektir. Sinema-Edebiyat İlişkisi Sinema, kendisinden önce var olan edebiyat, resim, müzik, tiyatro, heykel, dans gibi sanat ...

Devamı »

Andrei Tarkovski’ye Göre En İyi 10 Film

Tarkovski’nin 1972 yılında bir sohbet esnasında Leonid Kozlov’a verdiği liste: 1) Journal d’un curé de campagne (1951, Bir Taşra Papazının Günlüğü) – Robert Bresson 2) Nattvardsgästerna (1962, Kış Işıkları) – Ingmar Bergman 3) Nazarín (1959) – Luis Buñuel 4) Smultronstället (1957, Yaban Çilekleri) – Ingmar Bergman 5) City Lights (1931, ...

Devamı »

Jean Genet’nin Manifestosu: Un Chant D’Amour

“Sizin dünyanızın erdemlerini yadsıyan suçlular, yasak bir dünya kurmayı umutsuzca kabul ederler. Orada yaşamayı kabul ederler. Orada hava iğrençtir: Onlar bu havayı solumayı bilirler. Aşkta olduğu gibi, kendilerini dünyadan ve dünyanın yasalarından ayırırlar. Onların dünyası ter, sperm ve kan kokar.” (Jean Genet, Hırsızın Günlüğü) Giriş Fransız yazar Jean Genet’nin 1950 ...

Devamı »

SanatLog – Criterion Film Okumaları

Aşağıda, Criterion Collection’dan çıkan kimi filmlerin analizlerinin yer aldığı linkler var. Kolayca bulunabilip okunsun diye bir araya getirdik. Ayrıca Roland Barthes’ın iki kritiğini de meraklısı için ekledik. Yazarların isimlerine göre alfabetik olarak linkledik.  Film okumaları devam ettikçe sayfa da güncellenmeye devam edecektir.  İyi okumalar. Cihan Gündoğdu Otto e mezzo (1963, ...

Devamı »

Türk Sinemasında Oyunculuk

Sinema tarihçileri, genelde, bir ülke sinemasını değerlendirirken daha çok o sinemayı yaratan yönetmenlere ağırlık verirler, yaratıcıları önemserler, akımlar ve başyapıtlar üzerinde dururlar. Bu yöntem doğaldır hatta geleneksel ve kaçınılmazdır. Ancak bu yapılırken nerede ise zorunlu olarak bir haksızlığa yol açılır, geniş seyirci kitleleri için sinemanın en çekici veya tek çekici ...

Devamı »

Sinemada ‘Savaşın Çocukları’

Bu yazıda, sinemada savaş ve çocukluk düzlemini kalkış merkezi yaparak, çok fazla detaya girmeden ve genel özelliklerden hareketle bu filmlerdeki savaş psikopatolojisi ve çocukluk travmalarına odaklanacağız… Sinemanın, konuşmaya başladığından itibaren masumluğunu yitirdiğine dair ilginç ve tartışmaya açık bir tez vardır. Sesli filmi kabul etmeyen Amerikalı öncü-maestro David W. Griffith, ki ...

Devamı »

Mektubun Sinemasal Tarihinde Gezinti

Bu yazıda, mektubun sinemasal coğrafyadaki kültürel ve insansal algılanışı/okunuşu üzerinde duracağız; yazınsal haritayı da kat ederek… Defaatle sorulan klasik soru: Mektup öldü mü? Kamusal alanda fazla bir yeri yok, kabul; ama yazınsal tür olarak mektup hiç ölmedi. Bizi ilgilendiren de bu zaten. Mektup, edebiyat ve sinema sanatı var oldukça yaşamaya ...

Devamı »

Throne of Blood (1957, Akira Kurosawa)

Throne of Blood (1957, Kumonosu-jô / Kanlı Taht) Akira Kurosawa’nın Macbeth’i Japon konteksinde uyarladığı filmidir. Bu film, Shakespeare’in günümüze dek yapılan en iyi uyarlamalarından birisi olarak kabul edilir. Aslında filmde anlatılanlar dikkatli bir biçimde incelendiğinde modern Japonya’nın daha formalize edilmiş hali olarak yansıtılmaktadır. Filmin genel bir bakış açısı ile incelendiğinde ...

Devamı »

The 49th Parallel (1941, Michael Powell & Emeric Pressburger)

“Savaş bütün kötülüklerin ve ahlaksal bozulmanın kaynağıdır.” Immanuel Kant “Savaş, büyük öneme haizdir, bu yolla insanların ahlaksal sağlıkları korunur… Ulusların bozulması “sürekli barış” sonucudur.” G.W.F. Hegel “Savaşa yöneticiler değil, halk karar verir.” Immanuel Kant “Yalnızca Monark silahlı güçlere emir verir, savaş ve barış yapar, her türlü anlaşmaya varır ve dış ...

Devamı »

Sinemada “Gerçeklik” Olgusu ve Gerçekçi Okulun Mimarları

Sinemanın gerçeklikle olan ilişkisi Lumieré’den beri tartışma konusudur. Bu konuda değişik görüşler ileri süren birçok yönetmen kendi görüşlerini uyguladıkları filmler yapmış, hatta kimi zaman bu görüşler bir okul oluşturacak denli güçlü olmuştur. Dziga Vertov, Sergei M. Eisenstein, John Grierson, Paul Rotha, Vittorio de Sica, Andre Bazin gibi yönetmen ve teorisyenler ...

Devamı »

Suçlu Çocuk Girdabı: Tanrı Kent {2002; Cidade de Deus} – Fernando Meirelles

Koca bir girdap Tanrı Kent. 80’li yıllarda Rio’nun en tehlikeli bölgesi haline gelen Tanrı Kent aslında yoksulları kent merkezinden uzaklaştırmak için 60’larda inşasına başlanan bir mahalle; doğdukları andan itibaren çocukların birer suçluya dönmeleri gereken bir getto. Farklı bir dönüşüm neredeyse imkânsız, orada doğanlar ya uyuşturucu satıcısı, ya çete savaşçısı ya ...

Devamı »