Anasayfa / 2016 / Ağustos

Aylık Arşiv: Ağustos 2024

Dünyayı Yeniden İnşa Etmenin Yolu: Müzik

pete_seeger-folk-music

Pete Seeger, ilk gençlik yıllarında Amerikan halk müziğinin öncü isimleriyle birlikte sonradan ciddi bir popülerlik kazanacak olan protest müziğin inşasına önemli katkılarda bulunmuş ve farklı ülke müzisyenlerini etkilemiş bir besteci ve icracıydı. Daha da önemlisi onun katkısı her dönem hareketin inşasında yer almış olmasıydı. Her daim yeniden inşa edilen müzik ...

Devamı »

Chuck Palahniuk, “Görünmez Canavarlar”dan Alıntılar

chuck_palahniuk

“Televizyondaki şu talk showlarda olduğu gibi, yeterince izleyici bulunca dürüst olmak çok kolaydır. Eğer yeteri kadar insan dinliyorsa, her şeyi söyleyebilirsiniz. Kalabalık bir izleyici karşısında insanın tüm duyguları zirveye vurur. Ya gülme krizine tutulursunuz ya da ağlama krizine, arası yoktur.” “Şimdi (…) bütün hikâyeni anlatacaksın. Hepsini yazacaksın. Bana hikâyeni tekrar ...

Devamı »

Gitmek/Burada Kalmak

Ülkede sıklıkla yaşanan patlamalardan sonra insanların özellikle sosyal medya üzerinden “Artık patlamalara alıştık,” ya da “Ölümler bile sıradan gelmeye başladı,” şeklindeki paylaşımlarına alıştık. Bu cümleler, daha en başından bir teslimiyeti açığa çıkarıyor. Aksi tarafta, insanlar yas tutmanın önemine vurgu yapıyor, anmalar düzenliyor, dolayısıyla ve oldukça anlaşılır biçimde ölümlere politik bir ...

Devamı »

A torinói ló (2011, Béla Tarr)

the-turin-horse_bela-tarr

Torino’da bir atın kırbaçlandığını gören Nietzsche atın boynuna sarılarak ağlamaya başlar. Evine götürülür ve iki gün boyunca hiç kıpırdamadan oturduğu divanda son sözleri, ‘’anne ne aptalım’’ demek olur. Yaşamının geri kalan on bir yılını annesi ve kız kardeşinin himayesinde yatalak geçirir, akli dengesini kaybetmiş bir şekilde ölür. Bu anektod ilk ...

Devamı »

Entelektüelin Çöküşü

“Ben nesli tükenmekte olan bir türe aidim; entelektüelim.” (Alan Squier, The Petrified Forest) “İnsan ve sanatçı bir bütündür. İkisi de yerlerde sürünüyor.” (Luchino Visconti, Morte a Venezia) Kıymeti bilinmemiş Archie Mayo’nun parlak filmi The Petrified Forest (1936, Taşlaşmış Orman) dekadansın filmidir görünüşte; fakat satırarasında hep başka bir şey anlatıyormuş izlenimi ...

Devamı »

Samuel Fuller’ı Anımsamak

samuel-fuller

Eleştirmenleri ikiye bölen yönetmenlerdendir Samuel Fuller. Ben sevenlerdenim. Maestronun filmleri temelde düşman bir dünyadaki tehlikelere açık anti-kahramanları betimler. Şiddet ya da kaba kuvvetin kaçınılmazlığı sinemasının en belirleyici ögesidir. Ünlü oyuncularla da hiç tanınmamış amatörlerle de çalışmış, filmlerinin senaryolarını da kaleme almıştır. Gazetecilikten geldiği için çarçabuk film senaryosu kotarmada üstüne yoktur. ...

Devamı »

Algı Yönetimi

algi-yonetimi

Algı yönetimini genel olarak güç sahibi olanın yaptığı düşünülebilir. Gücü elinde tutanlar, sözgelimi yurttaşların, diğer aile bireylerinin ya da öğrencilerin duyu şemalarıyla oynama, onların ilgisini dağıtma ya da başka yerde toplama ayrıcalığına sahip olurlar. Bu gücün sahibi egemen varlık, görme, işitme yollarımızla oynayacak araçlarıyla, duyulur hakikati yaratma olanağına sahiptir. Dolayısıyla ...

Devamı »

Shakespeare’in Sinemadaki Aynası: Sir Laurence Olivier

İngiliz dilinin ve dünyanın en seçkin drama yazarı, şair William Shakespeare’in ölümünün 400. yıldönümü olması sebebiyle bu yıl Shakespeare Lives (Shakespeare Yaşıyor) adıyla dünya çapında düzenlenecek bir etkinlik gerçekleştirileceği haberini okuduğumda sevinmiştim. Ülkemizde de dört farklı şehirde yapılacak gösterimlerin içeriği iyi hoş da, kendi nezdimde konuşuyorum, biraz hayal kırıklığı oldu. ...

Devamı »

Bağımsız Medya Ütopya mı?

Toplumun tüm kesimleri medyanın güvenilmezliği üzerine hemfikir gibi gözüküyor. Yapılan kamuoyu araştırmaları da bunu açıkça ortaya koyuyor. İşin ilginç tarafı, üreticisinden alıcısına her iki tarafında gidişattan şikâyetçi olmasına rağmen, fiili durumun değiştirilmesine dair ciddi bir girişim gündeme gelmiyor. Bozuk düzende sağlam çark olmaz deyip, tekkelerde bireysel tatmin peşinde koşmaksa, ana ...

Devamı »

Zirveden Sonsuz İnzivaya: Greta Garbo

greta_garbo

İsveç asıllı Amerikalı aktris Greta Louisa Gustafsson (Greta Garbo) için Hollywood’un karyatidlerinden dersek yanlış olmaz, zira kendisi en önemli beyaz perde efsaneleri listesinde Rita Haywort, Katharine Hepburn gibi starlarla beraber ilk beşte. Bu yıl 111. doğum yılı olan Garbo’nun (1905-1990) sessiz sinemayla başladığı kariyerini çok erken yaşta noktalamasıyla beraber ölümüne ...

Devamı »

Seconds (1966, John Frankenheimer)

John Frankenheimer’ın Seconds’ı (1966, Saniyeler), yönetmenin ‘Paranoya’ üçlemesinin, politik gerilim türündeki The Manchurian Candidate (1962, Casuslara Karşı) ve Seven Days in May’in (1964, Mayısta Yedi Gün) ardından gelen son halkası. Üçlemenin ilk iki filminin aksine gişede hüsrana uğramış, eleştirmenlerce beğenilmemiş ve hak ettiği değeri uzun yıllar görememiş, alışılmışın dışında bir ...

Devamı »

2016 Yılının En İyİ Albümleri – Bölüm 1

Yılın yarısından çoğunu geride bıraktık, 2024’nın başından bu yana yayımlanan, farklı ülkelerden ve müzik türlerinden en iyi albümleri paylaşmak için iyi bir zaman. Özellikle popüler medyada pek yer bulamayan eserlere ağırlık vermeye çalıştığımız on albümlük listede seveceğiniz yeni müzikler keşfetmenizi umarız. Keyifli dinlemeler. case/lang/veirs -case/lang/veirs k.d. Lang, Neko Case ve Laura ...

Devamı »

Terör

Başka bir isim ve tarif bulmalıyız belki de, bu korkunç katliamlar için. Dehşete teslim olmadan uzun uzun düşünmek ve yeni yollar keşfetmek için başka çerçeveler oluşturmalıyız. Bildiklerimizi yeniden gözden geçirmeli, en başa dönüp en temel soruları sormalıyız. Hiçbir dışlayıcı jestin tuzağına düşmeden bütün insanlığa hitap eden bir dille konuşmalı, çağrımız ...

Devamı »

Abluka (2015, Emin Alper)

Bunca zamandan ve yorumdan sonra amacına ulaşmış bir filmdir, çünkü çoğu izleyici değişik açılardan okuyabiliyor filmi, kendi yorumlarıyla zenginleştirip özgürleşebiliyor; ama kimi izleyiciler de her zamanki gibi vasatı aşamayıp bireysel ablukasına hapsolup sınırları aşamıyor. Bu filmi beğenmeyen bir daha sinemaya falan gitmesin. Belirsizlik üzerine kurgulanan her film gibi Abluka’da da ...

Devamı »